BMW Z Serisi: Roadster’ın yeniden doğuşu
BMW Z Serisi, dünyanın en mühim otomobil üreticilerinden önde gelen Alman otomotiv devi BMW’nin Z1 ile süregelen ‘roadster’ serisi… Dört değişik jenerasyonda üretilen Z Serisi’nin öyküsü 1989 senesinde Z1’in sınırı olan sayıda üretilmesiyle başladı. 1996 model Z3 ise BMW’nin seri üretime soktuğu ilk roadster olma hususi durumunu taşıyordu.
Adını, Almanca Zukunft (Gelecek ) kelimesinin ilk harfinden alan bu popüler seriye mensup olan otomobiller, spor otomobil teriminde değişik bir tat arayan otomobil tutkunlarının ilk tercihlerinden biri oldu. Zarif hatları ve kusursuz çizgileri ile örneksiz bir tasarıma haiz olan Z Serisi, son aşama etkisi altına alan otomobillerden oluşuyor. Doğal ki BMW Z Serisi’nin yalnız ‘güzel’ otomobiller olduklarını söylemek kafi değil. Güç, hız ve sürüş kolaylığı Z Serisi’nin en büyük kozlarından.
BMW Z1
1986 senesinde çeşitli görsellerle ortaya çıkan, resmi olarak ise 1987 yılındaki Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Z1, daha ilk günden büyük ses getirdi. 1989 yılındaki üretiminden ilkin 5000’den fazla ön sipariş alan otomobil ilk dönemlerindeki popülaritesini kısa sürede kaybedince 1991 senesinde üretimden kaldırıldı.
Üç senelik bir süreç içinde tasarlanan ve 325i ile aynı şasi ve motoru kullanan Z1’in üretiminin yalnız 8 bin adetle sınırı olan kalmış olması, otomobile koleksiyon kıymeti katıyor. Sadece, piyasaya sürüldüğü ilk dönemde almış olduğu pozitif yönde eleştirileri hemen sonra karşılayamaması, ilk bakışta son aşama başarı göstermiş bir proje olan Z1’in fazlaca kısa bir süre üretimde kalmasına niçin oldu.
BMW Z3
Her ne kadar üretim süreci kısa sürmüş olsa da BMW Z1, sınıfında devrim icra eden bir otomobildi. Z1’den sonrasında BMW’nin üstü açık, çift kişilik otomobillerine olan ilgi iyiden iyiye arttı. Bu ilginin bilincinde olan Alman otomobil üreticisi 1995 senesinde Z3’ün üretimine başladı. Z Serisi’nin bu yeni üyesi kısa bir süre sonrasında yol tutuşu, üstün teknolojik donanımı, kusursuz tasarımı ve keyifli sürüşü ile BMW’nin karakterinin yoldaki yansımasına dönüştü.
BMW Z3, BMW’nin seri üretime soktuğu ilk çağıl roadster olma hususi durumunu taşıyor. 1996 senesinde James Bond – Golden Eye filmimizde yer almasıyla yıldızı iyice parlayan Z3, o yıl tam 15 bin tane üretildi ve otomobillerin tümü tanıtımdan fazlaca kısa bir süre sonrasında satıldı. BMW Z3, yeri 2002 yılının sonunda Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Z4’e bıraktı.
BMW Z4
Z4’ün en mühim özelliği, Z3’ün tasarımında eleştirilere maruz kalan bazı açıklarını başarı göstermiş bir halde kapatmasıydı. Z3’e daha büyük bir otomobil olan Z4, piyasaya sürüldüğü yıl Automobile Magazine tarafınca ‘Senenin Tasarımı Ödülü’ ile ödüllendirildi. Bu iki kişilik otomobil, satışa sunulmuş olduğu ilk günden itibaren BMW’nin tasarım dehasını yansıtmakla kalmadı hem de kendi sınıfında yeni standartlar belirledi.
Yeni BMW Z4
Klasik roadster tarzının çağıl çizgilerle uyumunu yansıtan yeni BMW Z4, 2009 baharında piyasaya sürüldü. Biçim ve gücün kusursuz bir halde birleştiren yeni Z4 kendi segmentinde, klasik roadster boyutlarında, arka aksa kadar çekilmiş oturma pozisyonu, otomatik hardtop ve arkadan itiş sistemine haiz olan tek otomobil.
Yeni BMW Z4, bir roadsterda aradığınız sürüş keyfini sonuna kadar sunuyor. Benzeri olmayan tasarımı ve sürüş rahatlığı BMW’nin bu sınıfta geldiği noktayı fazlaca net bir halde gösteriyor. Değişik özellikleri ile otomobil tutkunlarının derhal hepsine hitap edebilmeyi başaran Z4, ‘roadster tarzının tekrardan doğuşu’ olarak görülüyor.
BMW Z8
Z07 adlı konsept otomobilin üretim versiyonu olan ve dış tarımı Henrik Fisker, dış tasarımı iseScott Lempert imzası taşıyan Z8, 1956-1959 yılları aralığında üretilen BMW 507 temalı bir tasarım projesinin sonucunda ortaya çıktı. 1997 senesinde Tokyo Otomobil Fuarı’nda tanıtıldı ve fazlaca büyük ilgiyle karşılandı. Otomobil uzmanlarından fazlaca pozitif yönde eleştiriler alan Z8, 1999 senesinde üretilmeye başladı ve 2003 yılına kadar üretilmeye devam etti.