Üçlü karşılaştırma: Volvo XC90, BMW X5 ve Range Rover Sport

Şeytan ayrıntıda gizlidir derler, bu arabalar için de geçerlidir. Yeni XC90 için bahisler oldukça yüksek çünkü sadece bir SUV tarzını takip etmekle kalmıyor iyi satılan bu model ilk tanıtımından 12 yıl sonra Çin destekli üretim ile ilk meyvesini veriyor.

Rakipleri olan BMW X5 xDrive 25d ve Range Rover Sport SDV6 7 kişilik olması açısından Volvo ile aynı özelliklere sahip. Ayrıca kalite ve sürüş açısından standartları birbirine oldukça yakın. Volvo’ya miras kalan eşsiz İskandinav tasarımı, gerçek sürüş keyfi ve el işçiliği son rötuşları onu tasarım açısından diğerlerinden üstün kılıyor, bunun fiyatı nasıl etkilendiğinden bahsetmeme gerek yok zaten belli.

Sürüş testimiz için kendimize bir rota belirledik. Bu rota B şeklinde dolambaçlı ve dar yollardan oluşuyordu. Varış yerine yaklaşırken bu üç araba hakkındaki yargılarımız da kesinleşmeye başladı. Doğa dostu bir araç istiyorsanız karar basit: Range Rover Sport’u seçmelisiniz. Diğer rakiplerin hiçbirinde Range Rover Sport’ta bulunan süper artikülasyon aks ve off-road tarzı elektronik teknolojisi yok. Zaten bu nedenle Range Rover diğerlerinden daha pahalı.

Volvo motor açısından mütevazi. 2.0 litre turbo dizel 215 beygir gücündeki motoru ile diğerlerinin arasında en az güçlü olanı. Kasasına M Sport donanım seviyesinde çeşitli eklentiler yapılmış. Bu model her boyutta daha büyük olmasına ve kaslı bir tarza sahip olmasına rağmen daha az iddialı ve kibirli görünüyor. Ön çamurlukların her iki tarafında bulunan gündüz farlarını görebilirsiniz.

Range Rover Sport

3.0 litrelik V6 turbo dizele sahip araba Volvo’dan %50 daha fazla kapasiteye sahip. Genel olarak aliminyum materyalden üretilmesi rağmen, 2115 kg ağırlığı ile bu üç araba arasında en ağır model. Dynamic Responseaktif anti-roll-bar sistemi ile donatılmış olması ile XC90’ın iddia ettiğinin çok daha ötesinde bir sürüş keyfi sunuyor. Kabinde bol miktarda deri malzeme kullanılması her ne kadar lüks görünse de bana biraz eski usül görüntüleri çağrıştırıyor. Ama kaliteden hiç şüphem yok. Gerçek metal kullanımı ve Terrain Response seçeneklerinin sunulması gerçekten şaşırtıcı ve etkileyici. Ortada bulunan dokunmatik ekran küçük, ama sayfa çok kalabalık, dünyanın en çirkin harita yazılımına sahip ve sunroof nedeniyle güneşli günlerde neredeyse kullanılmaz hale geliyor.

XC90’ın iç mekanı açık renk ahşap ve grinin en açık tonları ile oldukça aydınlık ve havadar. 12.3 inç multimedya ekranı gösterge paneli üzerinde neredeyse yalnız kalmış gibi görünüyor.

BMW X5

228 beygir motor gücüyle ve modüler silindir özelliğiyle küçük boyutlu olmasına rağmen bir versiyonu Range’da bulunan sekiz vitesli ZF şanzıman bulundurmaktadır. BMW ayrıca vites çalışmasını biraz daha iyileştirmiştir. İç dizaynı her ne kadar önceki modelleri gibi tahmin edilebilir olsa ve bizi şaşırtmasa da çok başarılı olduğunu söylemeliyim. En iyi şekilde uyarlanmış iDrive ve orta konsoldaki kullanıcıya yönelik butonlar uzun vadeli kullanıcı memnuniyeti için yeterli. Üstüne üstlük ayrıntılı şeritli yönlendirme özelliğine sahiğ navigasyonu gördüğünüzde arabaya aşık olacaksınız. HUD  1300 Euro’luk bir seçenek olsa da (Volvo’nun alternatifinde ise bu 1400 Euro) telefon kontak listelerini ve eğlence verilerini arasında bağlantı kurmasıyla insan/ makine arayüzü oldukça başarılı.

Sonuç olarak bu üç SUV de yüksek fiyatlı. Ve herbiri farklı durumlar için farklı üstün özellikler sunuyor. Yeni XC90, akıllı ve çok modern diğer rakiplerine göre en uzunu. Ayrıca 3. sıra sadece çocuklar için değil 1.7 m boyundaki yetişkinler için de uygun. Range Rover Sport yeni imajı ve çok sayıda üstün arazi özellikleri ile dikkat çekiyor. BMW etkileyici görüntüsü, kullanıcı dostu kabini ve sürüş keyfi ile aralarında en çok beğenileni oldu.

Test: Ertu
Foto: carmagazine.co.uk